Eskişehir şehir Turu, Eskişehir’de gezilecek yerler,Tarihi Kurşunlu Camii,Lületaşı,Odunpazarı evleri

Eskişehir Gezisi için gruplara paket programlar yapılır, Otel, otobüs, rehber temin edilir, 15-20-40 vd. kişilik gruplara şehir turu yaptırılır.

Her türlü gezi için organize yapılır. 

 

Bu sitedeki bilgi ve resimler Eskişehir Büyükşehir Belediyesinin 20.04.2011 tarih ve 17536 sayılı izinleri ile Büyük?ehir Belediyesinin web sitesinden alınmıştır.

Teşekkür ederiz.

Eskişehir Türk Dünyası Kültür Başkenti Eskişehir Tanıtım Filmi

 

Eskişehir Valiliği Tanıtım Filmi

https://www.youtube.com/watch?v=vcFlUs1Mewo

 

ESKİŞEHİR’DE GEZİLECEK YERLER

Tarihi Kurşunlu Camii Külliyesi, Atlıhan Lületaşı El Sanatları çarşısı , Porsuk’ta bot gezisi, gondol turu, lüle taşı, Odunpazarı Evleri, çağdaş Cam Sanatları Müzesi, Cumhuriyet Tarihi Müzesi, Karikatür Müzesi, Bilim Sanat ve Kültür Parkı, Kentpark, Şehr-i Aşk Adası, Yerel Lezzetler, Şelale ve Tarihi Yerler…

ESKİŞEHİR TURU

Köprübaşı-feribot ve tramvay, Japon Bahçesi, Odunpazarı Evleri, Kentpark, Kurşunlu Cami ve Külliyesi, Odunpazarı Evleri, Senfoni Orkestrası, Şehir Tiyatroları, Şehr-i Aşk Adası, Seyit Battalgazi Külliyesi, çibörek, Göbete, Met Helvası

Atlıhan Lületaşı El Sanatları çarşısı,  Bilim Sanat ve Kültür Parkı, Çağdaş Cam Sanatları Müzesi, Cumhuriyet Tarihi Müzesi, Devrim Arabası, Esbot Turu, Estram, Gondol Turu, Gökyüzünden Eskişehir,Haller Gençlik Merkezi, Hamamlar

 

TARİHİ YERLER

Kurşunlu Cami:
Odunpazarı semtinde, Paşa Mahallesi’ ndedir. Merdivenli kapıdan girildiğinde ortada şadırvan, sağ tarafta menzilhane, sol tarafta aşhane, karşıda cami görülür. Bu cami, Veziri-sanî Mustafa Paşa tarafından 1525 yılında yaptırılmıştır.

Cami 1961-1962 yıllarında yenilenmiştir. Caminin arkasındaki büyük kubbeli semahane, medrese odaları ve ön taraftaki sütunlu açık mekân, buranın bir Mevlevi tekkesi olduğunu kanıtlamaktadır.

Seyyit Battal Gazi Külliyesi:
Seyitgazi İlçesinde, 150 metre yüksekliğinde Üçler Tepesi’ nin doğuya bakan yamaçları üzerindedir. Bu külliye Seyyit Battal Gazi’ ye ithafen yaptırılmıştır (1207 – 1209).

Anadolu’nun Bizans İmparatorluğu egemenliği altında bulunduğu M.S. 700 yıllarında, İslamiyet henüz Anadolu içlerine yayılmamıştı. İslamiyeti kabul etmiş olan Emeviler doğudan sık sık Bizans’a karşı Anadolu’ nun içlerine akın yaparak Anadolu’ yu ele geçirmek ve İslamiyeti yaymak istemişlerdir. 720-740 yıllarında sıklaşan bu akınlardan birinde Seyyit Battal Gazi lakabı ile anılan bu efsaneleşmiş halk kahramanı, bugünkü Seyitgazi ilçesinin bulunduğu (antik adı Nakolea) Mesih Kalesi olarak bilinen bölgede 740 yılında şehit düşmüştür. Bizans’a karşı yapılan savaşlarda büyük kahramanlıklar gösteren ve İslamiyetin Anadolu’ da yayılmasında büyük katkısı olan, yıllar yılı nesilden nesile kahramanlıkları anlatılan Seyyit Battal Gazi adına 1207-1208 yıllarında Anadolu Selçuklu Sultanı 1. Alaattin Keykubat’ ın annesi Ümmühan Hatun tarafından türbe ve cami yaptırılmıştır. Daha sonra Ümmühan Hatun için de burda iki katlı eyvan biçiminde bir türbe eklenmiştir. Osmanlı Devleti’nin kuruluş ve gelişme dönemlerinde; onarım, yeniden yapım eklemelerle yapılan topluluk külliye halini almıştır. Osmanlı Devleti döneminde vakıflaştırılmış Cumhuriyet Dönemi’ ne kadar dini eğitim, tören ve toplantıların yapıldığı medrese ve tekke olarak kullanılmıştır.

Bugün mülkiyeti Vakıflar Genel Müdürlüğüne ait olan ve 1954 yılına kadar harap bir durumda bulunan külliye, bu tarihte yapılan geniş bir restorasyon çalışması ve çevre düzenlemesi ile bugünkü durumuna getirilmiştir. Yapılan ışıklandırma sistemi ile geceleri aydınlatılmakta, etkileyici görünümü, turistik ve dini amaçlı ziyaretçileri ile Seyitgazi ilçesine canlılık kazandırmaktadır.

Şeyh Edebali Türbesi:
Şeyh Edebali, Osmanlı Devletinin kurucusu Osman Beyin kayınpederidir. Şeyh Edebali’ nin türbesi şehrin Odunpazarı semtindeki Odunpazarı mezarlığı’ nın içindedir. Türbe, II. Abdülhamit tarafından restore edilmiştir.

Şeyh Şahabattin Türbesi:
İçinde iki sanduka bulunan ve yeni bir dikdörtgen yapı olan türbe, Kurşunlu Camiisi’ nin batısında yer almaktadır.

Yunusemre Külliyesi ve Türbesi:
Eskişehir Mihalıcçık ilçesi Yunusemre beldesinde (Sarıköy) dir. Eskişehir-Ankara demiryolu yakınından geçmektedir. Yunusemre bu dünyada yaşayan insanları sevgiye, birlik ve beraberliğe çağıran bir hak aşığıdır.

Mezartaşının ön cephesinde yazılı olan “Gelin Tanış Olalım, İşi Kolay Kılalım, Sevelim Sevilelim, Bu Dünya Kimseye Kalmaz” sözlerinde Yunus Emre’nin yaşam felsefesi özetlenmektedir.

Nasrettin Hoca’nın Evi:
Ünlü mizah ustası Nasrettin Hoca, 605 (1208-1209) yılında Sivrihisar’ın Hortu köyünde doğmuştur. İlk bilgilerini köy imamı olan babasının yanında öğrenmiştir. Daha sonra Akşehir’ e giderek Seyyid Mahmud Hayrani ve Seyyid Hacı İbrahim gibi devrin tanınmış alim ve ariflerinden bilgi öğrenmiş, nasip almıştır.

Hocanın ayrıca Konya Medresesi’ nde okuduğu, Akşehir’ de, Sivrihisar’ da ders okutup imamlık ve hatiplik yaptığı sanılmaktadır. Bundan başka hocaya ait olduğu ileri sürülen eski bir mezar taşı üzerindeki vefatı 683 (1284) dür. Mezarı Konya ili Akşehir ilçesindedir.

Nasrettin Hoca adı, zekası ve fıkralarıyla dünyaca tanınmış bir halk filozofudur. Hoca’ nın hayat, tabiat ve cemiyet içindeki insanı, keskin görüşler ve zeki söyleyişlerle karikatürize eden nükteleri yalnız bir milleti değil, bütün insanlığı tatmin edecek değerde olduğundan bu Türk zekası başka milletler arasında da tanınmış ve sevilmiştir. Türk halk zekası ise, bu nüktelerde kendi mizah dehasını bularak onları sevmiş, yaymış, bütünlemiş ve çoğalmıştır. Nasrettin Hoca Fıkraları batı dillerine de çevrilmiştir. Nasrettin Hoca İran, Mısır, Irak gibi ülkelerde, Kafkaslarda, Balkan ülkelerinde ve Avrupa ülkelerinde de tanınan ünlü bir mizah ustasıdır.


Doğanlı Kale:

Bu kale, Seyitgazi ilçesinin Çukurca Köyü yakınındadır. Kalenin üst kısmındaki kaya “doğan” a benzediğinden bu ismi almıştır. Bir Frig eseri olan Doğanlı Kale’nin iç kısmına, Bizans ve Roma çağlarında, yeraltı geçitleri ve mezar ilave edilmiştir.Yapı, içindeki merdivenler ve odalarla delik deşik bir görünüm sergilemektedir.


Gerdek Kaya Anıtı:

Çukurca Köyü’nün 500 m güneybatısında bulunan bir ‘mezar anıtıdır. Dor stili bir tapınak cephesi taklit edilerek oyulmuş bu mezar anıtında, içerlek iki kapı ile iki ölü odasına girilmektedir.Cephesi doğuya bakan bu anıt, Yunan-Roma Çağı’nı anlatmaktadır. Alınlığın üstündeki kaya çıkıntısı üzerinde, başsız bir aslan figürü de görülmektedir.


Yazılıkaya (Midas Kenti):

Çiftelere 39 km uzaklıkta bulunan Yazılıkaya, binlerce yıl önce kayalık bir platform üzerine kurulmuştur. 1315 metre yükseklikte, dikdörtgen şeklindeki, Frigya yaylası üzerinde bulunmaktadır.

Roma devrindeki yazarlar, bu bölgenin havasının sağlıklı ve toprağının bereketli olduğundan söz etmişlerdir.Bardakçı Suyu da bu bölgeden geçmektedir. Midas Anıtı, Frigya sanatının tipik bir örneğidir. Bu anıt, bir mezar anıtı olmayıp, Frigya’da pek çok kaya anıtı örneğinde görüldüğü gibi, bir Kybele (Ana Tanrıça) heykeli koymak üzere yapılmıştır. Anıtın üzerinde Frig yazıları olduğundan “YAZILIKAYA”, yazılarda ise “MİDAS” adı geçtiğinden “MİDAS AMİTİ” denmiştir. Kült anıttır. Midas Anıtı’nın M. Ö. 550 yıllarında yapıldığı sanılmaktadır. Kaya üzerinde, bir tapınağın cephesi biçiminde işlenmiştir. Cephesi doğuya bakmaktadır. Anıtın en ilginç yönü, üzerinde henüz çözülememiş olan ve ilk kez 1839 yılında Ch. Texiker tarafından yayınlanan, üç yazıtın bulunmasıdır.


Birinci Yazıt:

Alınlığın üzerindeki kaya çıkıntısı üzerinde bulunan 11 m uzunluğunda ve 45 cm büyüklüğündeki harflerin yazılı olduğu bir yazıttır. Frig dili ile ilintili “ATEŞ” ve “MİDAİ” sözcükleri belirgin olarak okunmaktadır. Ateş, Frigliler’in bir tanrısıdır. Midai, efsanelere göre Kral Midas’ın annesi ve ürünlerin koruyucusudur.Aynı zamanda, demirin keşfi de bu tanrıçayla ilgilidir. Bu yüzden, bu anıt ile demir endüstrisi kökeni arasında bir bağlantı vardır.


İkinci Yazıt:

Midas Anıtı’ nın iki ucunda dikdörtgen şeklindeki bir girintinin, dip duvar ve yan duvarı üzerinde, 45 cmlik harflerle işlenmiş bir yazıttır.


Üçüncü Yazıt:

Kuzey taraftaki dikdörtgen dikmenin üzerinde, yukarıdan aşağı 25 cm büyüklüğündeki harflerle yazılmıştır. Yazıtın başındaki “BABA” sözcüğü belirgin olarak okunmaktadır.


Küçük Yazılıkaya:

Midas Anıtı’nın, 210 metre güneybatısında yukarıdan aşağıya işlenmeye, oyulmaya başlanmış; ancak alt kısmı işlenilmeden kalmış bir anıttır. Midas Anıtı ile benzer yönleri vardır. Üstte süslü bir alınlık, iki yanda geometrik motifler yine üstte yatay bir motifle birleşir. Anıtın işlenmiş kısmı, 180 metredir. Bu anıtın da Midas Anıtı gibi, dinsel törenlerde kullanılmak için yapılmaya başlanmış olduğu sanılmaktadır.


Kümbet Asar Kalesi:

Kümbet Vadisi’ndeki bu kale, Frig Çağı’nın özelliklerini taşır. Kayaya oyulmuş merdivenler, yeraltı geçitleri, kaya yüzlerine işlenmiş geometrik süslemeler, tipik Frig Kaya Kalesi’nin en güzel örneklerini oluşturmaktadır.


Yapıldak Asar Kale:

Kümbet Vadisi’nin güneyinde, Yapıldak Köyü’nün kuzeybatısındadır.

 

Ballık Kale:
Kümbet’in doğusun-dadır. Tipik bir Frig yerleşim yeri ve gözetleme kalesi örneğidir.


Keskaya:

Karacaalan Köyü’nün batısındadır. 1953 yılında, taş blokları buradan Eskişehir’e taşınarak, Merkez Bankası’nın inşasında kullanılmıştır.


Arezastis Anıt:

Midas Kenti’nin 1500 m kuzeyindeki bir kayanın içi oyularak yapılmış bir anıttır. Bu anıtın alınlığının sağ üstündeki yazıtta, “Arezastis” sözcüğü okunabildiği için bu isim verilmiştir. Anıt 7 m yükseklikteki dik bir yüzeyin üstündedir. Bu anıtın, en ilginç yönü de Frig yazıtlarını çok iyi taşımasıdır. Bu anıtın 674 yılından önce yapıldığı ve dinsel törenler için kullanıldığı sanılmaktadır.


Bahşayiş Anıt:

Bahşayiş Köyü yakınındadır (Kümbet’in 7 km güneyinde). Motiflerle süslenmiştir. Bu anıtın da diğerleri gibi dinî törenler için kullanıldığı varsayılmaktadır. Anıtın arkasında, kayaya oyulmuş bir mezar odası bulunmaktadır.


Salon Mezar:

Yazılıkaya kabartmasının batısında, kayaya oyulmuş bir Frig eserdir. Kapısının üzerinde, karşılıklı iki aslan kabartması görülmektedir.


Alemşah Kümbeti:

Sivrihisar’da bulunan bu kümbet, Selçuklular tarafından, 1321 yılında. Melik Şah’ın kardeşi Sultan Şah adına yapılmıştır. Çatısı, piramit tarzındadır. Tarihî bir yapı olan bu kümbet, biri mescit, diğeri mezar olmak üzere iki katlıdır.


Ulucami (Emineddin-i Mikail Camii):

Sivrihisar İlçesi’nde bulunan ve kervansaray olarak kullanılan bu eser, 1257 yılında E. Mikail tarafından camiye çevrilmiştir. En ilginç yönü, düz çatısını 67 adet ağaç sütunun taşımasıdır.


Pessinus Şehri:

Sivrihisar ilçesinin 16 km güneyindeki Ballıhisar köyünde, “Tanrıça Kybele” adına, Frigyalı’lar tarafından kurulmuştur. Helenizm Çağı’nda, bu bölgeye akın eden Galatlar’ın bir kabilesi olan Tolistoboglar, bu yöreye yerleşmişler ve Pessinus, başkentleri olmuştur. Pessinus, Bergama Krallığı döneminde en parlak dönemini yaşamıştır. Bergama Krallığı, eski Pessinus Tapınağı’nın yerine Grek stilinde bir mermer tapınak yaptırmış ve süslemiştir. Bu tapınak, her yıl dini bayramlar sırasında kurulan panayıra, büyük bir canlılık getirmiştir. Grek hakimiyetinde iken şehrin planlan yeniden düzeltilmiş, meclis binası, yolları, kanalı, çarşı ve tiyatrosu kurulmuştur.

 

ADALAR

Şehre hayat veren porsuk çayının etrafında ki Cafe ve Restaruant’larda eşsiz porsuk manzarası eşliğinde çay kahve ya da yemek molası verilebilir.

ATLIHAN LüLETAŞI EL SANATLARI ÇARŞISI

Eskişehir el sanatlarının en güzel örneklerinden olan Lületaşı eserlerinin en güzel çeşitlerini Atlıhan’da bulabilirsiniz ayrıca lületaşı ustalarının beyaz altına nasıl şekil verdiklerini küçük atölyelerinde fırsatını yakalayabilirsiniz.

BİLİM SANAT VE KüLTüR PARKI

Çocukların hayal dünyası ve ufuklarını genişleten Eskişehir’in en büyük parkını trenle turladıktan sonra denizcilik tarihinde çok önemli bir yeri olan Kalyonu (Korsan Gemisi) gezebilirsiniz. Amerika’nın böyle bir gemiyle keşfedildiğini (SANTA MARIA) öğrenebilirsiniz. Türkiye’deki önemli kulelerin benzerleri ile yapılan Masal şatosu görüntüsü altında parkta bulunan suni gölette su kayağı yapabilir ya da optimist eğitimi alabilirsiniz.( 17 numaralı belediye otobüsü yada Sazova mahallesi minibüsleri ile gidebilirsiniz.)

ESBOT TURU

Venedik kanallarını anımsatan porsuk çayında bot gezintisi yapabilir yada EBB’nin kendi imkanları ile yaptığı gondollarda porsuk çayının güzelliklerini keşfedebilirsiniz.

GONDOL TURU

Venedik kanallarını anımsatan porsuk çayında gondol gezintisi yapabilir yada EBB’nin kendi imkanları ile yaptığı gondollarda porsuk çayının güzelliklerini keşfedebilirsiniz.

HAMAMLAR

Eskişehir’e Bizans imparatorluğu döneminde imparatoriçelerin şifalı termal sularında yıkanmak için neden geldiklerini hamamlara geldiniz zaman çok daha iyi anlayabilir Eskişehir’in termal sularında şifa bulabilirsiniz.

JAPON BAHÇESİ

2010 Türkiye’de Japon Yılı etkinlikleri kapsamında tamamen EBB’nin kendi imkânları ile yapılan 22 dönümlük alanda Japon Bahçe kültürünü yakından görebilir ilkbahar aylarında da Sakura (Japon Kirazı) araçlarından oluşan kiraz tepesinde araçların açtığı çiçeklerin renk güzelliği içinde dolaşabilirsiniz.

– ODUNPAZARI EVLERi
19. Yüzyıl mimarisinin en güzel örnekleri olan kıvrımlı yolları, çıkmaz sokakları, ahşap süslemeli, bitişik düzenli cumbalı evleri ile Odunpazarı evlerinde dolaşırken tarihe tanıklık edebilirsiniz.

KENTPARK
Eskişehirlilerin deniz keyfini yaşadıkları Akdeniz sahillerini anımsatan plajı ile meşhur Kentpark’ta dolaşırken park içerisinde yer alan Manej’de ata binme eğitimini çocuklarınızla beraber yaşayabilirsiniz.

KURŞUNLU CAMİ VE KÜLLİYESİ

1515-1527 yılları arasında Çoban Mustafa Paşa’nın talimatı ile Mimar Sinan’dan önce mimarbaşı olan Acem Ali tarafından yapılan tarihi yapıda Mevlevihane kısmında dünyada açılan ilk Lületaşı müzesini görme fırsatını bulabilirsiniz.

TRAMVAY TURU

UÇAK MüZESİ

YEREL LEZZETLER

Çibörek, Göbete, Boza, Bamya çorbası, Tutmaç, Met Helvası, Ağzı Açık, Arabaşı, Göceli Tarhana, Lahana Dolması, Mercimekli Bulgur Pilavı, çerkez Sobrası (Abısta), Yufkalı Büryan Böreği